İşte bu güzel Cemal Süreya şiiri de benim için özel, gözlerimi boşluklarda sürükleyip içimde aşk ateşlerini körükleyen şiirlerden. Aşkın yakıcılığı, insana her şeyi unutturması, içinde açtığı yalnızlık ve karanlıklarda kayboluşlar ... Hepsini içime dolduruverir.
Fazla söze gerek yok aslında. Yüreğine sağlık büyük usta.
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin
beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar
gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Seni, yalnız senin gözlerini
Sen bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum
ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan
su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45
vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl
aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim
oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Rastlaşmamak için elimden geleni
yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...
Alışırım seni yalnız düşlerde
okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız
etmem,
Son
isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir gece yarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
Cemal Süreya