Sessiz bakışların içerdiği düşünceler diyarını keşfedebilmek zordur çoğu zaman. Aynı noktaları izlesekte içimizdeki duyguların söylediği şarkılar başkadır.

Bende sessizliğimden sıyrılarak, kalbimi dolduran hislerimi paylaşmak istedim, sizleri düşündürmeden, yormadan...

11 Ekim 2012 Perşembe

Teşekkürler Baba


Çocuklar ne sever diye sorsak ailelerine sanırım ilk alacağımız cevaplardan biri reklamlar olur. Ben çocukluğumda reklamları izler miydim, sever miydim bilemiyorum ama şu yaşımda hala reklam müptelasıyım. Hatta o kadar çok izliyorum ki kaçırdığım dizilerin tekrarlarını bile izlerken reklamları geçmem ve eşim bu huyuma çok güler.

Son günlerde takıldığım bir reklam var. Çok üzülerek izlediğim bir reklam. Hani sonu ‘teşekkürler baba’ diyerek biten. Sanki lüks evleri, arabaları alamayan babalar teşekkürü hak etmeyen babalarmış izlemini veren şu reklam. İzledikçe gözlerim doluyor inanın.

Yazımın başında belirttiğim gibi ailelere sorsak çok büyük bir çoğunluğu çocuklarının reklamları ne kadar çok sevdiklerini söyler. Bu gerçeği çocukları olmayanlarda bilirler. Reklamların biz büyükler üzerinde bile etkileri çok çok büyükken, çocuklar üzerindeki etkilerini saymaya gerek yok sanıyorum. Peki ama gerçekler bu kadar açık ve net iken reklamı yapanlar nasıl oluyor da bu etkileri gözden kaçırabiliyorlar? Yaptıkları görüntülerin o eve belki de hiçbir zaman sahip olamayacak çocuklar ile babaları arasındaki iletişimi, etkileşimi ne yönde etkileyeceklerini nasıl göremiyorlar? Kapitalizm denen şey gerçekte bu mu yoksa. Kör olmuş büyükler… 

Eşim ve ben çocuğumuz olmamasına rağmen ve bir çocuğa sağlanabilecek maddi imkanlardan ziyade manevi değerlerin daha önemli olduğunu bilen biz bile acaba çocuğumuza bu olanakları sağlayamazsak bize teşekkür etmez mi diye düşünmeden ve korkmadan edemedik. Bu reklamı yapanlar, bu olanakları çocuklarına sağlayabiliyorlar mı da bu derece önemsemez olabiliyorlar? Ya da eğer sağlayamıyorlarsa çocuklarının yaptıkları çalışmayı izledikleri zaman kendilerine ‘teşekkürler baba’ demekte tereddüt edeceklerini akıllarına getirmiyorlar mı hiç?

Aman canım çocuk değil mi izler unutur demeyin. Hepimiz biliyoruz ki çocukluğumuzda yaşadıklarımız karakterimizi ve ileri ki yaşlarda yaşayacaklarımızı şekillendiren şeyler. En küçük ayrıntıdan, en büyük olaylara kadar. Bu yüzden artık çocuklarımızın gelişimi için diziler ve filmlerdeki seçici tavırlarımızı reklamlarda da ciddiyetle yerine getirmeliyiz. Yoksa bugün lüks bir eve sahip olmadığı için, yarın bir yatı olmadığı için ‘teşekkürler baba’ sözünü duyamayabiliriz evlatlarımızdan. Para artık her yerde. Aile içi ilişkilerde bile.


Bu arada yaptıklarının yanında çok küçük bir teşekkür. Lüks bir evde oturamamış olasakta, her zaman sofraya huzur ve mutlulukla oturmamızı sağlayan,her zaman bizim iyi yetişmemiz için çabalayan, kendinden önce hep ailesini düşünmüş canım babama ve onun gibi olan tüm babalara. TEŞEKKÜRLER BABA....




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder