Televizyon izlemeyi sevdiğimi
söyleyemem. Hatta aile içi ilişkilerimizi, sosyal yaşamımızı tükettiği için
nefret ettiğimi bile söyleyebilirim. Ama sosyal hayatımız artık birazda
televizyon programları üzerinden gitmeye başladığı için ve insanların
paylaşımlarını anlayabilmek adına takip etmekten de vazgeçemiyorum. Hal böyle
olunca da kendi çapımda programlar arasında seçici olmaya çalışıyorum.
Yaz aylarında olmamız nedeniyle
bu günlerde dizilerimiz tatile girmiş durumda. Sanırım sezonu açmış tek dizi
ise Seksenler. Geçen sezon birkaç bölümünü izleyip istediğim, beklediğim
frekansı yakalayamadığım için bir daha izlemediğim bir dizi olarak kenara
bırakılmıştı tarafımdan. Bugün ilk kez tekrar kendimi karşısında buldum ve
gerçekten büyük bir keyifle izledim. Hatta geçen sezon neden izlemediğimi,
neyini beğenmediğimi sordum durdum kendime.
Seksenli yılları ucundan yakalamış, doksanlı yıllarda
seksenlerin uzantılarını görmüş bir nesilden geldiğim için geçmişe olan
özlemimi hatırlattı bana bu dizi. Aile ve komşuluk ilişkilerimiz gözümün önüne
geldi. İlk kez bugün sahurda davulcunun sesini duymadığımı fark ettim. Komşuların
çocuklarıyla oyunlarımız, şakalarımız düştü aklıma ve şimdikilerle arasında ki
farkı hesap etmeye çalıştım.
Bakkalcı Ramazan Amca çıktı
karşıma, sabah ekmek, akşam çikolata aldım ondan tekrar. Annemle babam önce
bizim kömürlerimizi taşıdılar kömürlüğe, sonra dedeme yardım ettiler. Teyzemler
halıları yıkadılar kapının önünde. Biz de kardeşimle radyodan kasetlere
şarkılar çektik birlikte. Mahallenin çocukları toprak yolda misket oynadılar.
Halam oturup, yeni bulduğu dantel örneğini çıkartmaya çalıştı camın önünde.
Babaannem o nefis gözlemelerini pişirdi bahçede, kokusu yayıldı diye tüm
mahalleye dağıtılmak üzere bol bol. Annemin banyo günleri kazanı yakması,
bahçemizde ki kayısı ağacının meyvelerini toplayıp, her komşu için ayrı poşet
hazırlayıp, sonra onları dağıtmamız. Komşuların pişirdikleri hamurlar, topladıkları
meyveleri getirmeleri ve yapılan günlük sohbetler.
Sahi
kaçımız yarın misafirimiz gelecek ne yapsak, ne ikram etsek diye düşünüyoruz?
Hangimiz komşumuzun sıkıntılarını biliyor, onun için dertleniyoruz? Hasta yakınlarımızı telefonla aramak yerine
gidip ziyaret ediyor muyuz?
Aman efendim boş verelim bunları indirimler başlamış haydi alışverişe gidelim. Bilmem ne marka çantamızı alıp kolumuza gezelim sokaklarda. Bize ne komşudan, akrabadan, misafirlerden değil mi ya. Sosyal paylaşım sitelerinden biraz konuşur, telefondan birkaç mesaj atarız olur biter.
Aman efendim boş verelim bunları indirimler başlamış haydi alışverişe gidelim. Bilmem ne marka çantamızı alıp kolumuza gezelim sokaklarda. Bize ne komşudan, akrabadan, misafirlerden değil mi ya. Sosyal paylaşım sitelerinden biraz konuşur, telefondan birkaç mesaj atarız olur biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder